TTK'ya İşçi alımı geciktikçe gecikti. Yerli diyoruz. Milli diyoruz. Döviz almış başını gidiyor. Hiç kimsede ses yok. Seda yok. Bu nasıl ekonomik mucize. Resmen iş yapma. Aş yapma. Ticaret yapma. Mazot olmuş kırk lira. İlçelere gitmek bile artık ateş pahası. Tam 300 ile 500 lira maliyet var. Sadece kendi aracın için bu geçerli. Akaryakıta güç yetmiyor. Nakdi para hiç yetmiyor. Ekonomi gerçekten çok sıkıştı. Yaprak kımıldamıyor. Alım olmazsa. İş ve ticaret yapılmazsa. Herkes evinden oturursa. Yatırım gelmezse. O azman enflasyon iner. İnecektir. Başarı o zaman gelir mi? Geçmiş zamanda kaybedilen yıllar. İnsan çok üzülüyor. Döviz ve Euro almış başını gidiyor. Tam otuz lira. Nereye gidiyoruz. Sayın Mehmet Şimşek ile. Ekonomi dehası bir isim olan. Bu çalışma nasıl ol alınacak? Anlamıyoruz. Anlayamıyoruz. Ana konumuza dönersek.
TTK İşçi alımı. Ne oldu? Şimdi 2000 işçi alımı. En sonunda Ağustos başı deniliyor. Bizler dedik ki Zonguldak ve bölgesinden alım olsun. Karabük adına Yenice ilçemiz. Bartın adına Amasra ilçemiz. Buraya kadar olması gereken de budur. Gerçi bu konuda bilen de konuşuyor. Bilmeyende konuşuyor. Her kafadan olumsuz bir ses çıkabiliyor. Olması gereken budur. Hiç kimse kendine göre gündem yaratmasın. Zonguldak merkez. İlçelerimiz. Köylerimiz. Karabük adına Yenice ilçemiz. Bartın adına Amasra ilçemiz. Tabi ki bu ilçelere bağlı köylerimiz. İşçi alımının özü budur. Doğrusu da budur. Ne dedik. Biz ve bizler. Doksanlı yılların siyasetçilerinin bazıları hatalıdır. Suçludur. O dönemki yerel basında ki meslektaşlarımızın bazısı suçludur. Hatalıdır. Çünkü görevlerini hakkaniyetle yerine getirmediler. Getiremediler. Yanlış işlere girdiler. Ve elimizden iki il uçtu ve gitti. Hem de göz göre göre. Bağıra bağıra. Zonguldak siyasetçisi sustu. Zonguldak yerel basını sustu. Yan gelip yattı. Şimdi bakınız bir işçi alımı için Bartın ve Karabük diyoruz. Halbuki il olmadılar mı? Oldular. Ama Zonguldak’tan ekonomik olarak kopamadılar. Kopartamadılar. Aynı durum Filyos için geçerli. Demiryolu yolcu ve yük taşımacılığı için geçerli. Limanlarımız için geçerli. BAKKA için geçerli. Yakında Zonguldak limanı KARDEMİR’e devrediliyor. TTK ile ortak çalışma yürütülecek. Olması gereken oluyor. Zonguldak limanı hem ERDEMİR’e hem de KARDEMİR’e yani çelik sanayine hizmet edecek. Etmeli. Tren ferisi faal ve aktif çalışmalı. Ereğli -Zonguldak arasında mekik dokunmalı. Bu yoğun lojistik ve liman çalışmaları dünde bugünde yarında sürecek. Bazı sosyeteler rahatsız olacak diyerek sanayi limanımızdan bizleri hiç kimse koparamaz. O sosyeteleri de Alaçatı’ya gönderelim. Orada mutlu olsunlar. Geride dönmesinler. Devamla. Şimdi işçi alımı için 1000 sayısında bir istihdamın deprem bölgesi için tahsisi edileceği söyleniyor. İddia ediliyor. Tamam deprem bölgesindekiler de bizler için çok önemli ve değerli. Ama madende yapamazlar. Zonguldak işçisi olması şart. O zaman şöyle bir öneri götürebiliriz. Bir bin kişi ilave alınsın. O da deprem bölgesinden Zonguldak’a gelsin. Yeraltında çalışsınlar. Sayı 2000 değil. Üç bin olsun. Ancak o zaman buna evet denilir. Başka türlü olmaz. Zonguldak’ın yeraltında çalışmak çok da kolay değil. Ancak bu bölgenin insanı çalışır. Deprem bölgesi yaz sıcağı olan bölge. Tarıma elverişli bölge. Orada ki vatandaşımız da çok meşakkatli sıcak altında çalışıyor. Madencilik adına yerin altı hiçbir şeye benzemez. Zonguldak’ın derin madenciliğini ancak Zonguldak bilir. Bartın ve Karabük bilir. Onun için dışarıdan gelenler olmaz düşüncesindeyim. Başvuru yapıp dört ay sonra ben gideceğim derse de olmaz. Ya devam. Ya da hiçbir başvuru yapılmasın. İşçi alımı 3000 olursa. O zaman deprem bölgesinde olanların ikametgahları dahil, çalışmak kaydı ile 1000 kontenjan ayrılabilir düşüncesindeyim. Ne dersek diyelim. İşçi alımı bir hayli karıştı. Toplumda aykırı sesler çıkıyor. Ağustos ayının ilk haftasına girdik. Hayırlısı diyelim.
Şimdilik nokta.