Son günlerde Twitter, Facebook ve WhatsApp başta olmak üzere çeşitli sosyal medya platformlarında, anonim hesaplar ve bazı kullanıcılar tarafından yayılan iddialar, belirli tarihler arasında özellikle büyük şehirlerde şiddetli depremler yaşanacağına dair kesin ifadeler paylaşılıyor. Bu söylentiler, özellikle deprem riski taşıyan bölgelerde yaşayan insanları kaygılandırmaya başladı.
Ancak deprem bilimciler ve resmi kurumlar, depremlerin önceden kesin bir tarihle tahmin edilemeyeceğini vurgulamaya devam ediyor. Sismoloji kuruluşlarından alınan bilgilere göre, depremlerin ne zaman ve nerede gerçekleşeceğini öngörmek mümkün değil.
Bilim insanları, deprem tahmininin, sismik aktivitelerin tarihçesi, tektonik plakaların hareketleri ve yer kabuğundaki gerilim birikimleri gibi çeşitli verilerin analizine dayanarak yapılan bir olasılık çalışması olduğunu ifade ediyor.
Türkiye'deki önde gelen jeoloji uzmanları "Deprem tahminleri, çeşitli bilimsel yöntemler ve uzun süreli gözlemlere dayanır. Sosyal medyada yayılan bu tür kesin tarih veren iddialar, bilimsel verilere dayanmamaktadır ve toplumda yersiz bir korku yaratmaktadır. Halkımızın bu tür asılsız bilgilere itibar etmemesi ve sadece resmi açıklamalara güvenmesi önemlidir" ifadelerine yer verdi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Kandilli Rasathanesi gibi resmi kurumlar da, depremlerin kesin zamanlarının tahmin edilemeyeceğini ve vatandaşların her zaman depreme hazırlıklı olmaları gerektiğini yineledi.
Bu kurumlar, deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda bilgilendirici materyalleri ve eğitimleri sürekli olarak katkı sağlıyor.
Sosyal medyada yayılan söylentilere karşı dikkatli olunması ve resmi kurumların uyarılarının dikkate alınması gerektiği bir kez daha altını çizen uzmanlar, deprem gerçeği ile yaşamayı öğrenmek ve olası bir afet anında doğru bilgiye hızla erişmenin önemine vurgu yaptı.
Yorumlar
Kalan Karakter: