İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, gençlerin sorularını yanıtladığı Eşit Bakış programında yeni çözüm süreci, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ile Kürt meselesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dervişoğlu, sürecin yanlış bir zeminde ilerlemesi halinde ciddi toplumsal riskler doğurabileceğini ifade etti.
Dervişoğlu, özellikle yeni çözüm sürecine ilişkin yaklaşımında, PKK ile Kürtlerin eşitlenmesi yönünde bir algı oluşturulmasından endişe duyduğunu dile getirdi. Bu tür bir algının uzun vadede Türkiye için ciddi tehditler barındıracağını belirten Dervişoğlu, vatanına, bayrağına ve devletine bağlı Kürt yurttaşların bu yaklaşımdan rahatsız olduğunu vurguladı. Kürtlerin ne terör örgütünün ne de feodal yapılarla beslenen siyasi anlayışların temsil alanı olarak görülmemesi gerektiğini söyledi.
“Kürtlerin hak ve hukukunun savunulması gerekir” diyen Dervişoğlu, bu meselenin terörle ilişkilendirilerek ele alınmasının hem Kürt toplumuna hem de Türkiye’nin iç barışına zarar verdiğini belirtti. Kürtlerin bu milletin asli ve vazgeçilmez bir unsuru olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, “PKK eşittir Kürtler” anlayışının bilinçli ya da bilinçsiz şekilde yaygınlaştırılmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Programda zorunlu askerlik ve kışlasız bedelli askerlik tartışmalarına da değinen Dervişoğlu, askerliği yalnızca güvenlik politikası olarak değil, toplumsal eşitlik ve ortak sorumluluk bilinci açısından da değerlendirdi. Zorunlu askerliğin herkesin kendisini eşit hissettiği bir dönem olduğuna dikkat çekerek, profesyonel ordu modeliyle birlikte dengeli bir yapının korunması gerektiğini söyledi.
Meclis’te kurulan komisyona neden katılmadıklarına da açıklık getiren Dervişoğlu, söz konusu komisyonun meşruiyet sorunu taşıdığını savundu. Bu yapıya katılmanın, hukuki zemini tartışmalı bir süreci meşrulaştırmak anlamına geleceğini ifade eden Dervişoğlu, İYİ Parti’nin bu nedenle en başından itibaren karşı duruş sergilediğini belirtti. Komisyonun kuruluş şekli, karar nisabı ve işleyişine yönelik eleştirilerini yineleyen Dervişoğlu, TBMM’nin bu süreçte figüran haline getirilmemesi gerektiğini söyledi.
İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin soruya da yanıt veren Dervişoğlu, iktidara gelmeleri halinde Türkiye’nin sözleşmeye yeniden taraf olacağını açıkladı. İstanbul Sözleşmesi’nden gece yarısı kararnamesiyle çıkılmasının kabul edilemez olduğunu savunan Dervişoğlu, kadınlara yönelik şiddetin sözleşmeden çıkılmasının ardından arttığını ifade etti.
Dervişoğlu, açıklamalarında sürecin hukuka, Meclis iradesine ve toplumsal vicdana uygun yürütülmemesi halinde bunun tarih önünde hesabının sorulacağını vurgulayarak, “İhanetin zaman aşımı yoktur” ifadesini kullandı.
Yorumlar
Kalan Karakter: