İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan eski Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy, daha önce yaptığı “siyasi operasyon” açıklamasına ilişkin yeni bir değerlendirmede bulundu. Ersoy, avukatları aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu ifadenin maksadını aştığını ve hem hükümete hem de adli makamlara yönelik yanlış algılara kapı araladığını fark ettiğini belirtti.
Başsavcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında Ersoy, “uyuşturucu kullandırma” ve “cinsel ilişki karşılığı menfaat sağlama” suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Savcılık, Ersoy’un evinde kadınlara uyuşturucu verildiğini ve çoklu cinsel ilişki ortamları oluşturulduğunu öne sürerken, dört kişinin “fikir ve eylem birliği” içerisinde hareket ettiğini iddia etmişti. Ersoy ise soruşturmanın ilk günlerinde suçlamaları reddederek bunun bir “itibar suikastı” olduğunu savunmuş ve kamuoyunda tartışma yaratan “siyasi operasyon” ifadesini kullanmıştı.
Mehmet Akif Ersoy, yeni açıklamasında gözaltı ve tutuklama sürecinin kendisi üzerinde ciddi bir psikolojik ve fiziksel yıpranmaya yol açtığını ifade etti. Nezarette uykusuz bir gece geçirdiğini, sağlık kontrolleri, savcılık sorgusu ve mahkeme sürecinin ardından yoğun stres yaşadığını aktaran Ersoy, bu koşullar altında yaptığı bazı açıklamaların yanlış anlaşılmaya açık olabileceğini söyledi.
Ersoy, “siyasi operasyon” ifadesiyle kastettiği hususun adli makamlar ya da siyasi irade olmadığını vurguladı. TMSF yönetimindeki medya grubundaki görevinden alınması için siyasi bir operasyona ihtiyaç bulunmadığını belirten Ersoy, böyle bir durumda açık bir irade beyanının yeterli olacağını ifade etti. Adli makamların ise kendilerine iletilen ihbar ve şikayetleri değerlendirmekle yükümlü olduğunu dile getirdi.
Asıl hedefinin, kimliklerini gizleyerek ihbarda bulunan veya şikâyetçi olan bazı kişilerin, kendisine yönelik asılsız ve organize iddialarla süreci manipüle etmeye çalıştığını anlatmak olduğunu belirten Ersoy, bu çevrelerin hem kendisini hem de yargı sürecini yanlış yönlendirdiğini savundu. Mesleğinde yoğun rekabet yaşandığını, kişisel husumetlerin ve söylentilerin süreci etkilediğine dair duyumlar aldığını da ifade etti.
Ersoy, kendisine yöneltilen suçlamaların onur kırıcı ve kişiliğine ağır saldırı niteliği taşıdığını savunarak, kamuoyunun sağduyusuna güvendiğini ve sürecin adil, şeffaf biçimde sonuçlanacağına inandığını belirtti.
Yorumlar
Kalan Karakter: