Tehdit suçunda korunan hukuki değer, kişilerin iç barışı, karar verme ve hareket etme özgürlüğüdür. Fail, fiili işlerken tehdit boyutunu aşacak söz ve davranışlar icra ederse “Şantaj Suçu” oluşabilir.
“Gözdağı verme” anlamına gelen tehdit, bir kimsenin bir zarara veya kötülüğe uğratılacağının bildirilmesidir. Bu bildirimin sözlü olması mümkün olduğu gibi başka yollarla ve bu bağlamda davranışlar yoluyla da yapılması mümkündür. Bu nedenle tehdit suçu, söz, yazı, resim, şekil veya işaret ile de işlenebilecek bir suç olup önemli olan gerçekleştirileceği belirtilen haksızlığın mağdurun bilgisine ulaştırılmasıdır (M.Emin Artuk-A.Gökcen, Ceza Hukuku Özel Hükümler, Adalet Yayınevi, Ankara, 17. Baskı, s. 340).
Tehdit suçu, 5237 sayılı TCK’nın 106. maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:
TCK m.106
1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı dokuz aydan az olamaz. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(2) Tehdidin;
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde, ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir.
Tehdit Suçu Kimler Aleyhine İşlenebilir?
Tehdit suçu, ancak gerçek kişiler aleyhine işlenebilir.
Tüzel kişiler (şirketler, vakıflar, dernekler vs.) aleyhine tehdit suçunun işlenmesi mümkün değildir. Çünkü tehdit suçu ile kişilerin manevi dünyası korunmaktadır. Örneğin, “B şirketini yok edeceğim “ şeklindeki bir beyan B şirketi açısından tehdit suçunu oluşturamaz, koşulları varsa ortakları veya çalışanları aleyhine tehdit olarak kabul edilebilir.
Tehdit Suçunun Hukuki Niteliği
Tehdit suçu, hukuki niteliği itibariyle bir tehlike suçudur. Mağduru korkutmak amacıyla işlenen bir suç olduğu için tehdit teşkil eden söz ve davranışın başka bir somut zarar meydana getirip getirmediğinin önemi yoktur. Örneğin, “seni bıçaklayacağım” sözleri tehdit suçunu oluşturur, failin tehdit suçundan cezalandırılması için tehdit ettiği kişiye karşı bıçakla adam yaralama suçunu işlemek üzere harekete geçip geçmediğinin bir önemi yoktur.
Tehdit Suçu Şikayet, Zamanaşımı ve Uzlaştırma
Tehdit suçunun yalnızca malvarlığına yönelen veya sair kötülük teşkil eden basit şekli şikayete tabidir. Bu nedenle aşağıda açıkladığımız malvarlığı değerlerine yönelen tehdit suçunda şikayet süresi 6 aydır. Şikayet süresi, mağdurun fiili ve faili öğrenmesinden itibaren başlar.
Tehdit suçunun yaşam hakkına yönelik basit şeklinde ve diğer tüm nitelik halleri takibi şikayete bağlı suçlar kategorisinde değildir. Bu suçlar açısından şikayet hakkı, dava zamanaşımı süresi olan 8 yıl içinde kullanılabilir ve suç dava zamanaşımı süresi içinde soruşturulabilir.
Tehdit suçunun TCK md.106/1’de düzenlenen temel şekli, taraflar arasında uzlaştırma prosedürünün uygulanmasını gerektiren suçlardandır. Uzlaşma kapsamında olan suçlarda, gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir.
Tehdit Suçunun Unsurları
Tehdit suçunun meydana gelmesi için ağır ve haksız bir zarara uğratılacağının mağdura bildirilmesi gerekir. Tehdit, gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte gerçekleşme ihtimali olan bir kötülüğün, fail tarafından gerçekleşecek gibi gösterilmesidir.
Tehdit, mağdurun karar verme ve özgür hareket etme özgürlüğünü kısıtlayacak, mağdurun iç huzurunu bozacak ve onu endişeye sevkedecek nitelikte olmalıdır. Fiil, endişe yaratmaya objektif olarak elverişli olmalı, elverişli değilse tehdit suçu oluşmaz. Fiil mağdurda endişe ve korku yaratmaya uygun, elverişli ve yeterli olmalıdır. Failin tehdit içeren fiilinin yaşanan somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir, fiilin objektif olarak korku ve endişe yaratacak nitelikte olması yeterlidir.
Tehdit suçunun manevi unsuru açısından genel kast yeterlidir. Suçu işleyenin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi, mağdura verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Tehdit fiilinde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet olmalıdır, aksi takdirde tehdit kastının varlığından bahsedilemez.
Tehdit şuçu şartlarının oluşup oluşmadığı olaysal değerlendirilmelidir. Fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, karşılıklı icra edilen davranışlar, sözlerin söylenme nedeni ve söylendiği koşullar dikkate alınarak tehdit suçunun şartlarının oluşup oluşmadığı tartışılmalıdır. Ayrıca fail ve mağdurun kimlikleri, konumları ve kişilik özellikleri de tehdit suçunun şartları açısından ipuçları verdiğinden fiil ile birlikte değerlendirilmelidir.
Fail, tehdit suçunu bizzat işleyebileceği gibi başkalarını aracı kılarak da işleyebilir. Örn, “yarın ölümü tadacaksın” şeklinde sözler yazan bir not kağıdını A şahsına vererek mağdura gönderen fail, TCK m.106/1-1. cümlede düzenlenen tehdit suçunun temel şeklini işlemiş olur.
Hukuk önünde hesaplaşmaya veya hak aramaya yönelik sözler tehdit suçuna vücut vermez. Örn, “seni mahkemeye vereceğim, sürüm sürüm sürüneceksin” şeklindeki sözler tehdit suçu oluşturmaz.
Uyarı mahiyetindeki sözler tehdit suçuna vücut vermez. Örneğin, komşusunu uyararak “sana gelen bu adamlar mafya, ikinci gelişte vururlar seni” şeklindeki sözler söyleyen kişinin sözleri somut olayın özelliğine göre uyarı mahiyetindedir. Uyarı ile tehdit arasındaki en büyük fark; uyarı halinde uyarı yapılan olayın gerçekleşip gerçekleşmeyeceği uyarı yapanın iradesi dışındadır, tehditte ise fiilin gerçekleşmesi fiili işleyen kişinin iradesine bağlıdır. Ancak, uyarı adı altında icra edilen bazı fiiller tehdit suçu da oluşturabilir. Örneğin, “burayı terk etmezsen, biri gelir seni bacağından vurur, benden uyarması” şeklinde uyarı mahiyetinde söylüyormuş gibi tehdit etmek tehdit suçu oluşturur.
Gelecekte gerçekleştirilecek bir kötülük ifade etmeyen sözler de tehdit suçu oluşturmaz. Örneğin, “ben boğazını sıkmadım, sıksaydım ölürdü, ben nereden boğazını sıkıcam, bir sıkımlık canı var sıksam ölecek” (Y4CD-K.2016/9743) şeklindeki sözler gelecekte gerçekleştirilecek bir kötülük ifade etmediğinden tehdit suçunun unsurları oluşmaz.
Gelecekte gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olmayan bir eylem tehdit suçu oluşturmaz. Örneğin, sanığın, şikayetçi polis memurlarına sarfettiği, “hepinizi sürdürürüm” sözünün, sanığın iradesine bağlı olmayan bir eylemi içermesi nedeniyle tehdit suçu oluşmaz (Y4CD-K.2014/26302). “Sizi sürdürürüm” şeklindeki sözlerin sanığın mağdurların görev yerini değiştirme yetkisi bulunmaması karşında tehdit suçu vücut bulmaz (Y18CD-K.2017/11308).
Özellikle belirtelim ki, tehdit suçu tamamlayıcı ve genel mahiyette bir suç tipidir. Failin işlediği fiil, TCK’daki başka bir suçun unsuru veya ağırlaştırıcı halini oluşturuyorsa faile tehdit suçu nedeniyle ceza verilmez. Örneğin, tehdit yağma suçunun unsuru olduğundan yağma suçu işlerken tehdit suçu işleyen faile sadece yağma suçu nedeniyle ceza verilir, tehdit suçundan ayrıca ceza verilmez.
Tehdit suçu aşağıdaki değerlere yönelik olarak işlenebilir:
Mağdurun kendisinin veya yakınının yaşamına karşı tehdit suçu (örn, “seni cehenneme göndereceğim”, TCK m.106/1-1.cümle),
Mağdurun kendisinin veya yakınının vücut dokunulmazlığına karşı tehdit suçu (örn, “abinin bacaklarını kıracağım”, TCK m.106/1-1.cümle),
Mağdurun kendisinin veya yakınının cinsel dokunulmazlığına karşı tehdit suçu (örn, senin a… koyarım, TCK m.106/1-1.cümle),
Mağdurun kendisinin veya yakınının malvarlığına karşı tehdit suçu (örn, arabanı yakarım, TCK m.106/1-2.cümle),
Mağdurun kendisine veya yakınına sair bir kötülük (açık ve genel bir kötülük) edeceğinden bahisle tehdit suçu (örn, sana gününü göstereceğim, TCK m.106/1-2.cümle).
Sair Tehdit Suçu: Tehdit suçunun basit hali olan “sair tehdit” suçunun oluşabilmesi için failin sarf ettiği söz veya davranışlar hayat, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlık ve malvarlığı değerlerine yönelik tehdit dışında kalan bir ifade içermeldir. Sair tehdit suçunda fail, mağdura yönelik açık bir kötülük bildirimi ve niyetini genel olarak ifade etmelidir. Örneğin, mağdura “bisikletini kıracağım” diyen fail malvarlığı değerlerine yönelik tehdit suçu işlediğinden “sair tehdit suçu” unsurları oluşmaz. Ancak, aynı kişiye “defolup gitmezsen sen görürsün” demek sair tehdit suçudur. Çünkü genel mahiyette bir kötülük bildirimi yapılmıştır. Hayat, vücut dokunulmazlığı, cinsel dokunulmazlık ve malvarlığı değerlerine yönelik tehdit dışında kalan bir ifadenin, sair tehdit olarak kabul edilebilmesi için açık bir kötülük bildirimi ve kastını içermesi veya oluşa göre tereddüde mahal vermeyecek şekilde bu yönde algılanması gerekmektedir. Bu nedenle, özellikle haksız bir fiil veya hukuksuz bir uygulamaya tepki olarak ortaya konulan ve yasal yollara başvuruyu da içinde barındırabilecek tarzda yorumlanabilecek ifadeler, sözlerin sarfedildiği doğal ortamın bütünlüğü içerisinde değerlendirildiğinde, tehdit suçunun oluşması için aranan uygunluk, elverişlilik, yeterlilik koşullarını içermeyecektir (Y4CD-K.2020/12515).
“Gözdağı verme” olarak tanımlanan tehdit, bir kimseye zarara ya da kötülüğe uğratılacağının bildirilmesidir. Bu bildirim sözlü olabileceği gibi başka yollarla ve bu bağlamda davranışlarla da iletilebilir. Tehdidin, mağdurun iç huzurunu bozmaya, onda korku ve endişe yaratmaya objektif olarak elverişli bulunması yeterli olup, saldırının kişinin veya başkasının hayatına, vücut ya da cinsel dokunulmazlığına, belirli bir ağırlıkta olmak kaydıyla malvarlığına veyahut bunlar dışındaki sair bir kötülüğe yönelik olması gereklidir. Bu suçun oluşabilmesi için mağdurun iç huzurunun bozulup bozulmadığının veya korkup korkmadığının araştırılmasına gerek yoktur. Önemli olan failin tehdidi oluşturan fiili “korkutmak amacıyla” yapmış olmasıdır. Tehdit suçuyla korunan hukuki yarar ya da menfaat, madde gerekçesinde; “Tehdidin koruduğu hukukî değer, kişilerin huzur ve sükûnudur; böylece kişilerde bir güvensizlik duygusunun meydana gelmesi engellenmektedir. Bu nedenle, söz konusu madde ile insanın kendisine özgü sulh ve sükûnuna karşı işlenen saldırılar cezalandırılmış olmaktadır. Fakat tehdidin bu maddeyle korumak istediği esas değer, kişinin karar verme ve hareket etme hürriyetidir” şeklinde açıklanmaktadır. Tehdidin silahla işlenmesi, mağdur üzerindeki korkunun etkisini artırıp eylemin icrasını kolaylaştırması, tehdidin ciddiliğini göstermesi ve faile cesaret vermesi nedenlerinden dolayı kanun koyucu tarafından nitelikli hâl olarak kabul edilmiştir. Suçun silahla işlendiğinin kabulü için failin silahlı olması yeterli olmayıp tehdidin gerçekleştirilmesi sırasında silahın kullanılmış olması, silahın korkutucu gücünden bir şekilde faydalanılmış olması gerekmektedir (YCGK-K.2021/57).
Yorumlar
Kalan Karakter: