Zonguldak’ın yakın siyasi tarihinde önemli bir yer tutan Yüksel Aytaç, 89 yaşında hayatını kaybetti. Bir süredir yaşlılığa bağlı rahatsızlıklarla mücadele eden Aytaç’ın vefatı, kentte derin üzüntüye yol açtı
1989 yerel seçimlerinde Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP)’nin adayı olarak siyasete giren Aytaç, seçim yarışında dönemin Anavatan Partisi (ANAP) adayı Zeki Çakan’ı geride bırakarak Belediye Başkanı seçildi. Bu zafer, Zonguldak’ta toplumun altyapı ve yerel hizmet beklentisinin bir yansıması olarak yorumlandı.
Aytaç, 1989–1994 yılları arasında Zonguldak Belediyesi’ni yönetti. Kentin kaynaklarını, altyapı planlamasını ve kamu hizmetlerini mühendislik perspektifiyle ele almasıyla tanındı.
1994 seçimlerinde yeniden aday olan Aytaç ile bu kez yine Zeki Çakan başkanlık mücadelesine girdi. O seçimde şehrin tercihi değişti; Çakan öne çıktı ve Aytaç görevini ona devretti. Bu tablo, sadece bir siyasi rekabet değil, Zonguldak seçmeninin farklı vizyon arayışını da yansıttı.
Aytaç’ın vefatı, dönemin siyasi rekabetiyle anımsanan bir döneme son noktayı koydu. İki lider arasındaki çekişme, zaman içinde kişisel husumetlerin ötesine geçerek Zonguldak’ın demokrasi pratiğinin bir parçası haline geldi. Bugün geriye dönüp bakıldığında, bu rekabet kent siyasetinin canlı tarihi olarak anılıyor.
“Bana hep ‘Birader’ derdi”
Zonguldak Belediyesi önündeki veda töreninde konuşan Zeki Çakan, “Sayın Başkan, ben ne düşündüm? 41 yıl önce Yüksel abiyle hizmet yolculuğuna başladım. 41 yıl neredeyse bir ömür.
Sene 1984. Ben belediye başkanlığına talibim. Yüksel abim belediye meclis üyeliğine.
Saygıdeğer Zonguldaklılar sizler tarafından bizlere görev verildi. O meclis üyesi ben
belediye başkanı olarak 1989 yılına kadar sizlere hizmet edebilmek için gecemizi günlüğümüze, gündüzümüze katmaya çalıştık. Bir şeyler yaptığımıza inanıyoruz. En azından...
o dönemde işçisiyle memuruyla, mühendisiyle, belediye meclis üyeleriyle birlikte şu yanımızda bulunan 7 katlı otopark gibi birçok hizmete kavuşmayı, kavuşturmayı elimizden geleni yapmaya çalıştık. Yollarımız tekrar kesişti. 89 yılında Yüksel abime görevi teslim ederken ben bir başka yolculuğa çıkmıştım. O yolculuk da yine hizmet yolculuğuydu. Zonguldak'a yaptığımız hizmetlerin yanı sıra bu sefer görev Türkiye'ye hizmet etmeydi. Ülkemize hizmet edebilmek için birçok görevlerde bulunduk. Kendimize göre bir şeyler yaptığımızı zannediyor. Ancak 1994 yılında görevi teslim ettiğim 89'da Yüksel abimle tekrar yolumuz kesişti. 1994 yılında tekrar teslim ettiği malum görevi teslim alma durumumu sağa sola oldu. Ondan sonra o birçok hizmetlerde, mesleki hizmetlerinde, Zonguldak’ta yaşamada devam ederken, ben bir başka yolculuğa çıkmıştım. Bu yolculukta belirli hizmetlerle ülkeme hizmet etmeye devam ettim. Ancak çok önemli bir şey söylemek istiyorum. Bu yolculuklar esnasında bir gün ağabey kardeşliğimizi elden bırakma. Bir gün ben demeden biz diyebildik.
Onu hep birlikte, her seferimizle birlikte yaptığımızı hiç aklımızdan çıkarma. Bana birader derdi. Belediye başkanıyken de birader dedi. Birçok hizmetlerim esasında da bana hep birader diye hitap etti” diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: